YAŞLILIK ve BESLENME
İnsan hayatı boyunca; bebeklik,
çocukluk, ergenlik yaşlılık gibi birçok evreyi geride bırakıyor. Her dönemin
kendine has güzelliklerinin yanı sıra her dönemde kişiye has beslenme alışkanlıkları
oluşuyor. Anne babalar genelde bebeklik ve çocukluk çağında beslenmeye daha çok
önem verirken ilerleyen zamanda beslenmeye verilen bu önem azalıyor. Popüler
hayatın ve medyanın da etkisiyle hamilelikte beslenme, bebeklik ve çocukluk
döneminde, ergenlikte beslenme hep gündemde kalırken yaşlılıkta beslenme arka
plana atılıyor.
Halbuki ülkemizde
yaklaşık 4 milyon 65 yaş ve üstü yaşlı bulunmakta. Aynı zamanda bu yaşlı
nüfusun çoğunluğu; diyabet, hipertansiyon, kalp damar hastalıkları, osteoporoz,
alzheimer, demans, felç, sarkopeni, aşırı şişmanlık veya zayıflık gibi beslenme
ile ilintili hastalıklarla karşı karşıya geliyor. Dengesiz ve bilinçsiz
beslenme bu hastalıklara sebep olduğu
gibi hastalıkları tetikleyen önemli bir faktör halini alıyor. Beslenmenin
iyileşmeye etkisi ise azımsanmayacak derecede büyük. Her dönemde olduğu gibi
yaşlılık döneminde de dengeli beslenilmesi büyük önem taşıyor.
·
Et
grubu, süt ve süt ürünleri grubu, sebze- meyve grubu, tahıl-ekmek grubu
önerilen miktarda hiç biri ihmal edilmeden tüketilmeli
·
Az
az ve sık sık yenilmeli
·
Su
tüketimi artırılmalı
·
Fazla
tuzdan yağlı yiyeceklerden kızartmalardan hamur işi ve ağır şerbetli
tatlılardan olabildiğince uzak durulmalı
·
Zayıflayan
bağışıklık sistemine destek olarak C vitamininden zengin beslenilmeli
·
65
yaş ve üstünde katabolizma olarak tarif edilen yıkım süreci baş gösterdiği için
protein tüketimi ihmal edilmemeli
·
İlerleyen
yaşlarda özelllikle bayanlarda menepoz döneminden sonra osteoporoz gibi kemik
hastalıkları sıkça rastlandığı için süt yoğurt, ayran, kefir tüketimi ise
artırılmalıdır.
Diyetisyen Bahar Akçin
Yunus Emre Hastanesi
bahar.akcin@yunusemrehastanesi.com
Tel: 0216 3104788
Adres: Mimar Sinan Mah. Otopark Arkası sk. No:18 34672 Üsküdar- İSTANBUL
YORUMLAR
 | Yükleniyor... |