DAHİLER
NE YERDİ?
Sevgili Okuyucularımız
Bu
yazıyı Diyet Uzmanı ve doktora arkadaşım Hayrettin MUTLU ile birlikte kaleme
aldık.
İnsanlık
tarihine yön vermiş, pek çok farklı işi başarmış ve yenilikler açmış dahi
kişilerin en çok tercih ettikleri gıdaları hiç merak etmiş miydiniz? Bu konu
hakkında ülkemizde kapsamlı bir araştırmaya rastlamadık. Ancak, yurtdışı
kaynaklı bazı araştırmalar mevcuttur.
İlk olarak “dahi/deha” nedir?
Olağanüstü
yaratıcı yeteneğe sahip kimseler bu şekilde tanımlanmaktadır (Kaynak: Türk Dil
Kurumu). Bu tanım genellikle, hakikat, güzellik veya yararlılık bakımından çok
büyük yenilikler ortaya koymuş insanlar için kullanılmaktadır.
Tarihte
dahi olarak kabul edilen kişilerin hepsine teker teker yer vermek mümkün
görünmemektedir. Belki, yazı dizimizi bu gibi kişiler için farklı
perspektiflerden bir süre devam ettirebiliriz? Bu sebeple, herkesin adını öyle
ya da böyle bir şekilde bildiği ve/veya duyduğu kişilerden bahsedeceğiz.
Yazının
amacı beslenme tarzı ve dâhilik arasında anlamlı bir ilişkiyi bulmaya çalışmak
değildir. Biliyoruz ki dâhilik yalnızca beslenmeyle ilişkili olmayıp; aynı
zamanda başka faktörlerin etkilediği bir olgudur: sosyal ortam, genetik miras
vd. gibi. Eğer beslenmeyle %100 ilişkisi olsaydı; dâhilerin çoğunun hayatlarının
en azından bir dönemini sıkıntılar, yetersizlikler ve yokluklar içinde geçirmiş
olmamaları gerekirdi? Biyografileri bizlere malnütrisyon çektikleri zamanların da
olduğunu anlatırcasına bilgilerle doludur.
Leonardo da Vinci, Mevlana, İskender,
Mustafa Kemal Atatürk, Fatih Sultan Mehmet, Albert Einstein, Ludwig van
Beethoven, Pablo Picasso, Alexander Johnann Sebastian Bach, Nikola Tesla,
Wolfgang Amadeus Mozart ve Napolyon…
Leonardo da Vinci: Rivayetler vejetaryen olduğunu
iddia etmekle birlikte; başka kaynaklar hayvansal gıdaları (et dâhil olmak üzere)
tükettiğini bildirmektedir.
Mevlana: Bademli helva, sirke – bal ve
su ile yapılan bir çeşit şerbet, tutmaççorbası.
İskender: Balık, peynir ve meyveler.
Mustafa
Kemal Atatürk: Peynirli omlet, sahanda yumurta, kuru fasulye, pilav, yoğurt, taze
bamya, karnıyarık ve kuşkonmaz.
Fatih Sultan Mehmet: Zengin bir mutfak; et ve deniz
ürünleri ağırlıklı olmak üzere, tarihçiler en sevdiği yemeğin “Mutancana” adlı;
koyun eti, soğan, kuru üzüm, kuru kayısı, kuru incir, badem ile yapılan ve
keşkekle yenilen bir yemek, meyveler.
Albert
Einstein: Spagetti ve fettuccine sevdiği bilinmektedir. Ancak, başka kaynaklarca
hayatının son birkaç yılına kadar vejetaryen olduğunu ifade etmesine et ve
hayvansal gıda tükettiği söylenmektedir.
Ludwig van Beethoven: Peynirli makarna, bol yumurtadan
yapılan bir çeşit çorba, balık ve et.
Pablo Picasso: Zeytin, peynir, ıspanak, balık
ve makarna.
Johnann
Sebastian Bach: Peynirli makarna ve elmalı turta.
Nikola Tesla: Çeşitli sebzeler ve
patates püresi.
Wolfgang
Amadeus Mozart: Ciğer çorbası ve lahana turşusu.
Napolyon: Soğanlı ve patates
kızartmalı ızgara tavuk.
Bu kişilerin beslenme tarzlarında
dikkatimizi çeken şey ise aşırılığa kaçmadıklarını görmek olmuştur. Bilim,
sanat ve sosyal konularda tutkularını; bazı yiyecekler için de göstermişlerdir.
Ancak, az miktarlarda; olabildiğince farklı türleri kapsayacak ve besin
ögelerince yeterli olacak şekilde…
Yakın zamanda tekrar buluşana kadar esenlikle kalın…
İsmail Hakkı TEKİNER1 ve Hayrettin MUTLU2
1İstanbul Aydın Üniversitesi
Gıda Mühendisliği Doktora Programı
2Başkent
Üniversitesi
Beslenme ve Diyetetik Doktora Programı
Yazarın diğer yazıları için tıklayınız: http://www.diyetonline.com/Ismail_Hakki_Tekiner-yazar-274.aspx
YORUMLAR
 | Yükleniyor... |